Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

temel atmak

См. также в других словарях:

  • temel atmak — 1) bir yapının temellerini yapmaya başlamak 2) herhangi bir işe başlamak, girişmek, bir şeyin gelişmesine, büyümesine sebep olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temel — is., Rum. 1) Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. H. E. Adıvar 2) Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur 3) sf., mec. En önemli, belli başlı, ana,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temel kazısı — is. Temel atmak için yapılan kazı işleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el atmak — 1) (bir işe) birisinin işine karışmak, müdahale etmek 2) (bir işe) bir işe girişmek, teşebbüs etmek Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor. T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TARH-I ESAS — Temel atmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Olmaz Oğlan — Single by Hepsi from the album Bir Released 2005 Format CD single, digital single Recorded …   Wikipedia

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harf — is., fi, Ar. ḥarf Dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her biri Türk alfabesinde yirmi dokuz harf vardır. Birleşik Sözler harf çevirisi harfi harfine harfitarif büyük harf küçük harf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TARH — Uzaklaştırmak. * Vaz etmek. * İndirmek. * Bırakmak, elinden atmak. * Yerleştirmek. * Temel bırakmak. * Mat: Çıkarma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»